Sultan Alaattin Keykubat Kılıcı Mat
Alâeddin Keykubad ( d. 1192 - ö. 31 Mayıs 1237), Anadolu Selçuklu Devleti'nin 1220-1237 yılları arasındaki hükümdarıdır. Babası, Anadolu Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus'tur. Alaattin Keykubat, 1237 yılında babasının ölümü üzerine tahta çıkmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti'ne en parlak günlerini yaşatan sultandır. Büyük Keykubad olarak da bilinir. Saltanatı boyunca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar ulaşan eserler, idari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Anadolu Selçuklu sultanıdır. Konya'daki Alâeddin Camii, Niğde'deki Niğde Kalesi, Antalya'daki Yivli Minare Camii ve Beyşehir'deki Kubadabad Sarayı, Sultan Alâeddin'in yaptırdığı en önemli eserlerdir.
Türkmenler tarafından “Uluğ Sultan ” olarak anılan Alâeddin Keykubad, “Selçuklu ailesinin gözbebeği, parlak lambası, iktidar tacının mücevheri olan” her çeşit iyi huyla donatılmış büyük bir hükümdardı. Adaleti temsil etmeyi, mazlumları korumayı, zalimleri ezmeyi birinci görevi sayıyordu. Devrinin bütün kaynakları tarafından başarılı, bilgili, zeki, hoşgörülü ve adil bir hükümdar olarak anılmaktadır. Devletler kurmuş, başka bir devlet tarafından işgal edilmemiş, topraklarında eşitliği, adaleti sağlamış Türklerin bu en hoşgörülü hükümdarı da zalime göz açtırmamış; savaşçı atalarının izinden giderek fetihten fetihe koşmuş, mutluluk ve refah getirmiştir. Saltanatı müddetince Anadolu’da geniş çapta imar hareketlerinde bulundu. Yaptırdığı kervansaray, kale ve sarayların kalıntıları Anadolu’nun çeşitli yerlerinde hala bulunmaktadır. Sultan Alâeddîn Keykubad devri eserleri arasında inşa tarihi tam olarak bilinmeyen iki saraydan biri Kayseri yolu üzerinde bulunan Keykubadiye Sarayı ile Konya-Beyşehir yolu üzerindeki Kubadabad Sarayı’dır. Bunların haricinde bugün izi kalmamış olsa da, vakfiyesi kayıtlarda yer alan Konya Darüşşifası (Darüşşifâ-i Alâiye) da yer almaktadır. Yine bilindiği kadarıyla Konya’daki sağlık tesisleri arasında Sultan Alâeddîn Keykubad tarafından 1236 yılında yaptırılmış bir ılıca da vardır. Niğde'deki Aladdin Cami, Alaaddin Keykubat adına Beşare Bin Abdullah (İmrahor Zeyneddin Beşare Bey) tarafından yaptırılmıştır. Keykubad, diğer Rum Selçuklu sultanları gibi güzel sanatlarda oldukça bilgiliydi ve toplanmalarında Farsça dörtlükler okurdu. Türkmenler tarafından “Uluğ Sultan” olarak anılan Alâeddin Keykubad, “Selçuklu ailesinin gözbebeği, parlak lambası, iktidar tacının mücevheri olan” her çeşit iyi huyla donatılmış büyük bir hükümdardı. Adaleti temsil etmeyi, mazlumları korumayı, zalimleri ezmeyi birinci görevi sayıyordu. Devrinin bütün kaynakları tarafından başarılı, bilgili, zeki, hoşgörülü ve adil bir hükümdar olarak anılmaktadır. Sultan Alaattin Keykubat'ın hükümdarlık dönemi, Anadolu Selçuklu Devleti'nin siyasi istikrarının sağlandığı bir dönem olarak bilinir. İdari düzenlemeler yaparak devlet yönetimini güçlendirmiştir. Özellikle Konya merkezli olarak devletin kontrolünü sağlamış ve sınırlarını genişletmiştir. Alaattin Keykubat döneminde Selçuklu Devleti, Suriye'deki Haçlı devletleri ve Anadolu'da bulunan diğer beyliklerle çeşitli savaşlar yapmıştır. Kayseri, Sivas, Malatya gibi önemli şehirleri fethetmiş ve sınırlarını genişletmiştir. Sultan Alaattin Keykubat, kültürel ve mimari alanda da önemli projelere imza atmıştır. Konya'da çeşitli medreseler, camiler ve kaleler inşa ettirmiştir. Mimari eserleri, Anadolu Selçuklu mimarisinin önemli örneklerindendir ve Türk kültür tarihindeki yerini almıştır. Sultan Alaattin Keykubat, 1237-1238 yıllarında ani bir şekilde ölmüştür. Ölümüyle birlikte oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçmiştir. Alaattin Keykubat'ın hükümdarlığı, Anadolu Selçuklu Devleti'nin güçlü bir dönem geçirmesine katkıda bulunmuş ve devletin toprak bütünlüğünü korumasına önemli ölçüde katkı sağlamıştır. Sultan Alaattin Keykubat, Anadolu Selçuklu Devleti'nin siyasi istikrarını sağlayan ve devletin kültürel gelişimine önemli katkılarda bulunan bir hükümdardır. Devletler kurmuş, başka bir devlet tarafından işgal edilmemiş, topraklarında eşitliği, adaleti sağlamış Türklerin bu en hoşgörülü hükümdarı da zalime göz açtırmamış; savaşçı atalarının izinden giderek fetihten fetihe koşmuş, mutluluk ve refah getirmiştir. Bunları yaparken kılıcını vicdanıyla bir tutmuş, kime karşı kullanacağını bilmiştir. Ürünümüz özel işleme yapılmış ahşap kutuda gönderilmektedir. Kutusu ve kaidesi içerisinde özel tasarlanmış işlemeler bulunmaktadır. Kılıç modellerimizle artık, ev ve ofislerinize tarihimizin izleri yansıyacak.Ürün Detayları
Materyali: Çelik Boy: 85 cm Ağırlık: 1,300 gr